Belki izlediğin bir filmden belki de arkadaşının bir deneyiminden aklına düştü bu fikir: Yurtdışında yaşamak/okumak. Belki Amerikan Rüyasını yaşamak için New York, ya da o leziz mutfağını yerinde tatmak için Roma. Heyecanla önce o şehrin fotoğraflarına bakıyorsun internette. Çevrende gidenlere soruyorsun o hissi. Aileyi ikna, okul başvurusu, eğitim danışmanlığı, vize başvurusu derken uçak indi ve artık hayalinin tam ortasında buluyorsun kendini. Peki ya şimdi ne olacak?
Gelmeden önce rüyalarına girdi, hayalini kurdun, kahve alacağın o dükkanı, yürüyeceğin caddeleri, tanışacağın insanları… Şimdi hayatını değiştirecek o deneyime adımını attın. Öncelikle artık burada kimse Türkçe konuşmuyor. Dil seviyen ne olursa olsun kendini başka bir dilde ifade etme zorunluluğun var. Bu bile başlı başına korkutucu. Özellikle anadili İngilizce olmayan bir ülkedeysen bu korku ikiye katlanıyor. Ya beni anlamazlarsa, ya belgelerimle ilgili bir sorun çıkarsa, ya beni anlayan insanlar bulamazsam, ya başıma bir şey gelirse, ya hastalanırsam… Doğrusunu söylemek gerekirse bunların hepsi olası birer senaryo. Peki ya seni anlayan senin gibi öğrencilerle karşılaşırsan, hasta da olsan bir şekilde iletişim kurup tedavi alabilirsen, ya konfor alanın dışında kendi sınırları fark edersen, ya her şey bir şekilde yolunda giderse? Bunların da hepsi olası birer senaryo. Dürüst olmak gerekirse ne kadar kafamızda şekillendirmeye çalışsak da, en güzel deneyimleri düşünsek de hayat her zaman yolunda gitmeyebiliyor. Örneğin evini, konumunu beğenmemiş ya da okumayı seçtiğin bölümün ya da okulun sana uygun olmadığına karar verebilirsin. Ya da seçtiğin şehrin aslında beklentilerini karşılamadığını fark edebilirsin. Bu noktada EduMap ailesi olarak bu sürecin başında olduğu gibi devamında da sana destek olmaya devam ediyoruz. O yüzden şimdi derin bir nefes al ve her zaman desteklendiğini bil. Bu değişim sürecinin getirdiği güzelliklerinin olduğu kadar zorluklarının da farkındayız çünkü yıllardır buna tanık oluyoruz. Bu yüzden seni bu sürece de hazırlamak için birkaç tavsiye hazırladık.
Öncelikle karşılaştığın zorluk ne olursa olsun ilk önce oturup düşünmek ve durumu analiz etmek en önemli adım. Sorunun nedir? Seni rahatsız eden durum ne? Bu konuda ne yapabilirsin? Bu konuda destek alabilir misin? Bu soruları kendine sorduktan sonra bizimle iletişime geçebilir ve birlikte durum değerlendirmesi yapabiliriz. Ya da buna gerek kalmadan durumu kendin bile halledebilirsin. Örneğin öğrencilerimizden biri İspanya’da eğitim sürecinde gıda zehirlenmesi yaşadı. Üstelik bu İspanya’nın resmi tatillerinden, Paskalya Tatili sürecinde oldu. Bu durum ne kadar ekstrem görünse de oldu işte. Sağlık sigortasını gitmeden önce ayarladığımız için en yakın kliniğe gidip durumu anlattı fakat kimse İngilizce konuşmuyordu. İşte bu noktada 2 ayda öğrendikleriyle derdini bir şekilde anlatıp önce etrafındakilerden yardım istedi ve tedaviye alındı. Sonuç olarak bu onun için kendisine bir şeyler kanıtladığı bir deneyime dönüştü. “Başıma böyle bir olay geldi ama bir şekilde sakin kalıp çözüm odaklı yaklaşıp o anda yapabileceklerimi yaptım” dedi. Bir başka öğrencimizse birlikte kaldığı “host family”siyle bir haftanın sonunda mutlu olmadığını ve bu konuda ne yapılacağıyla ilgili bizimle iletişime geçti. Okulun ayarladığı yurtlara ya da başka bir aileye geçme fırsatı sunduk ve sorun en kısa zamanda çözüldü ve eğitimine ve yeni yaşamına devam etti.
Bu gibi konuların oldukça olası olduğunun, zaman kaybetmeden harekete geçmek, çözüm aramak ve gerekiyorsa bu süreçte destek almanın doğal olduğunun farkına varmalısın. EduMap ailesi olarak bu şans yolculuğunu en keyifli şekilde geçirmen için her an yardıma hazırız. Bize nasıl ulaşacağını biliyorsun.
[learn_press_profile]